Prof. Dr. İbrahim Gezer: 'Malatya ve ülkemiz, meyvesiz bir yıla giriyor'

Malatya'da ve çevre illerde 10-12 Nisan 2025 tarihleri arasında etkili olan şiddetli zirai don, üreticileri büyük zarara uğrattı.

Malatya Son Dakika: Malatya'da ve çevre illerde 10-12 Nisan 2025 tarihleri arasında etkili olan şiddetli zirai don, üreticileri büyük zarara uğrattı. Yaşanan felaketin ardından açıklamalarda bulunan İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Gezer, son yılların en yıkıcı don olayının yaşandığını belirtti.

Kayısıların makineli hasadı ve zirai donlardan korunma yöntemleri üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Prof. Dr. Gezer, bu yıl gerçekleşen don olayının hem radyasyon hem de adveksiyon tipi donların aynı anda yaşanması nedeniyle benzersiz bir yıkıma yol açtığını vurguladı.

İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Gezer, yaptığı açıklama, 10-12 Nisan 2025 tarihlerinde Malatya başta olmak üzere onlarca ilimizde, yakın tarihimizin en şiddetli zirai don olaylarından biri yaşandığını belirtti. Gezer, bu don olayı, Malatya'nın 1970'li yıllarda kayısı üretiminde ülke liderliğine yükselmesinden bugüne kadar geçen sürede görülen en yıkıcı zirai don olarak kayıtlara geçtiğini belirtirken Malatya ve ülkemiz, adeta, meyvesiz bir yıla giriyor ifadesini kullandı.

Önce İki Deprem Vurmuştu Şimdi de İki Zirai Don!
Bu felaketin bu denli yıkıcı olmasının temel sebebi ise, aynı anda iki farklı zirai donun bir arada yaşanmış olmasıdır. Malatya ve birçok şehrimiz aynı anda iki farklı zirai dona maruz kaldı. İki yıl önce yaşanan iki büyük depremle sarsılan bölgemiz, bu kez de iki zirai donla vurulmuş oldu.

Radyasyon Donları – Adveksiyon Donları
Bilindiği üzere, başta kayısı olmak üzere pek çok tarımsal ürüne zarar veren ilkbahar geç donları; radyasyon donları ve adveksiyon donları olmak üzere ikiye ayrılır.

Radyasyon Donları Nedir?
Radyasyon donları, toprağın gündüz güneşten aldığı ısıyı gece boyunca havaya vermesi ve bu ısının gece saat 04.00–05.00 civarında tükenmesiyle havanın hızla soğuması ve sıcaklığın 0 °C'nin altına düşmesiyle oluşur. Eğer hava açık ise don riski artar; bulutlu ise risk azalır. Ülkemizde sık görülen donların büyük bölümü radyasyon tipi donlardır.

Adveksiyon Donları Nedir?
Adveksiyon donları ise başka bölgelerden gelen sıcaklığı 0 °C'nin altında hızı ise 7–8 m/s'nin üstündeki soğuk hava kütlelerinin bitki alanları üzerinden geçerek ortamı hızla soğutmasıyla oluşur. Örneğin 31 Mart 2014'te yaşanan şiddetli don, bu tip bir dondu.

Bu Sefer İki Zirai Don Birden Vurdu!
12 Nisan'da ise oldukça nadir bir iklim olayı gerçekleşti ve hem radyasyon donu hem de adveksiyon donu birden yaşandı. Böylece meyve ağaçlarımız iki dona birden maruz kalarak çok büyük zarar gördü.

Böyle Bir Dondan Korunmak Çok Zor!
Radyasyon donlarına karşı; rüzgr fanı, yağmurlama sulama, ateş yakma vb. yöntemlerle korunmak mümkünken adveksiyon donlarından bitkileri kapalı ortama almak dışında korunmak mümkün değildir. Açıktır ki her iki don birden yaşandığında korunmak daha da zorlaşacaktır. Kısacası böyle bir duruma karşı sigorta yaptırmak dışında yapacak pek bir şey kalmamaktadır.

Felaketin Boyutu Çok Büyük!
Başta Malatya'da olmak üzere çok sayıda ilimizde oluşan zararın boyutları çok büyük. Bu şartlarda her şey normalmiş gibi davranamayız. On binlerce, yüz binlerce üreticimiz ürünsüz ve gelirsiz kaldı. Bu üreticilerimizin çoğunun ciddi borç yükü altında olduğunu tahmin etmek zor değil. Yüz binlerce ailemiz geçim sıkıntısıyla başbaşa kaldı.
Bir Eylem Planı Şart!
Bu şartlar altında, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kriz de göz önünde bulundurularak 'Dost kara günde belli olur' anlayışıyla hareket edilmeli ve acil olarak kapsamlı bir eylem planı açıklanmalıdır. Yoğun şekilde etkilenen iller afet bölgesi ilan edilmeli, özel bankalar da dahil banka borçları ertelenmeli, acil esnaf borçları için dekar başına nakdi yardım sağlanmalı, talep eden üreticilerimize faizsiz kredi verilmeli, gübre, tohum, yakıt vb. destekler arttırılmalıdır.
Dayanışma Varsa Umutta Vardır!
Bir şehirde, bir ülkede dayanışma varsa her zaman umut da vardır. Büyük bir afet yaşadık ama hayat devam ediyor. Hep beraber dayanışarak yeniden ayağa kalkmalı, bağ, bostan ve bahçelerimizin hasarlarını gidermeli, bakımlarını yapmalı ve yeniden geleceğe hazırlanmalıyız.
İlgili bütün tedbirlerin acilen hayata geçirilmesi temennisiyle yaşanan bu felaketten etkilenen bütün üreticilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, bu yıl olmasa bile önümüzdeki yıllarda daha verimli, bereketli ve umut dolu hasat sezonları diliyorum.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Bakmadan Geçme