• Haberler
  • Genel
  • Malatya Kitap Fuarı'nda Güner Dinçaslan'dan Cumhuriyetin 100. Yılına Dört Roman

Malatya Kitap Fuarı'nda Güner Dinçaslan'dan Cumhuriyetin 100. Yılına Dört Roman

Cumhuriyetin 100. yılına özel kaleme aldığı dört tarihî romanıyla dikkat çeken psikolojik roman yazarı Güner Dinçaslan, Malatya Anadolu Kitap Fuarı'nda okurlarıyla bir araya geldi.

Malatya Detay Özel: Malatya’da düzenlenen 11. Anadolu Kitap Fuarı, yazarları ve okurları buluşturmaya devam ediyor. Fuara katılan psikolojik roman yazarı Güner Dinçaslan, hem kitaplarını imzaladı hem de tarihî romanları üzerine söyleşi yaptık.

Dinçaslan, Cumhuriyetin yüzüncü yılı anısına dört tarihî roman kaleme aldığını belirterek şunları söyledi:

“Psikolojik roman yazarıyım. Ancak Cumhuriyetin yüzüncü yılı anısına dört tane tarihî roman kaleme aldım. Bunlardan biri Kızılca Gün, biri Sakarya Savaşı’nı anlatan Yirmi İki, biri Büyük Taarruz’u anlatan Dörtnala, biri de Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını anlatan biyografik bir roman. Dört romanı da Cumhuriyetin yüzüncü yılı anısına bir yazar olarak cumhuriyete armağan etmek istedim.”

“Tarihi sevdirmek istedim”
Tarihin çoğu zaman zor okunan bir alan olduğunu vurgulayan Dinçaslan, amacının tarihi gençlere ve okuyucuya sevdirmek olduğunu dile getirdi:

“Tarih genellikle zor okunan bir alan. Ancak bazı fikirleri edebiyatın içine yedirerek, yani tarihi edebiyat aracılığıyla anlattığınızda daha ilgi çekici hale geliyor. Amacım, tarihi sevmeyenlere tarihi sevdirmek, öğretmek ve bunu belgelerle destekleyip kalıcı bir anlatımla sunmaktı.”

Unutulmuş bir gelenek: “Kızılca Gün”
Güner Dinçaslan, Kızılca Gün romanının Türk tarihindeki önemli ama unutulmuş bir geleneği yeniden hatırlattığını belirtti:
“Romanlarımdan Kızılca Gün, alanında yazılmış tek romandır. Devletin başı başsız kaldığında Türklerin bir araya gelip yeni bir lider seçtiği bu gelenek, dünya tarihinde demokrasinin ilk örneklerinden biridir. En son Atatürk’ün Ankara’ya gelişinde, Ankaralıların ‘Kızılca Gün’ olarak andığı günde yaşatılmıştır. Ben bu geleneği yeniden hatırlatmak istedim.”

“Sakarya Savaşı’nın romanını yazmak bana nasip oldu”
Dinçaslan, Yirmi İki adlı romanının Sakarya Savaşı’nı konu aldığını ve bu konuda yazılmış az sayıdaki eserden biri olduğunu ifade etti:

“Ne yazık ki yüz yıl içinde Sakarya Savaşı’nı konu alan bir roman yazılmamıştı. Halide Edip’in Ateşten Gömlek eserinden sonra bu konuyu ele alan ilk romanı yazmak bana nasip oldu. Bu, benim için büyük bir onur. Ancak yeterli değil; Sakarya Savaşı gibi muhteşem bir zaferin onlarca, yüzlerce romanı yazılmalıydı.”

Eserler dizi ve filme uyarlanabilir
Okurlardan büyük ilgi gören Yirmi İki’nin dördüncü baskısına ulaştığını belirten Dinçaslan, eserlerinin dizi veya sinema uyarlamaları için teklifler aldığını söyledi:

“Okuyucular romanı okurken sahneleri adeta gözlerinde canlandırıyor. Bu nedenle senaryolaştırılması için teklifler aldım. Birkaç yapım firmasıyla görüşmelerimiz oldu. Ekonomik koşullar süreci yavaşlatsa da üç romanım için de çalışmalar devam ediyor.”

“Kurtuluş Savaşı’nı bütün yönleriyle anlattım”
Yazar, Yirmi İki’nin devamı niteliğindeki Dörtnala romanında ise Büyük Taarruz’u anlattığını belirtti:

“Bu iki roman birlikte Kurtuluş Savaşı’nın bütününü kapsıyor; düşmanın denize döküldüğü ana kadar geçen süreci bir panorama şeklinde sunuyor. Bu eserler benim gururumdur. Dilerim başka yazarlar da aynı yoldan gidip bu dönemi farklı yönleriyle anlatmaya devam ederler.”
 

Bakmadan Geçme