Malatya'nın Sessiz Devrimcisi: Fahri Usta'nın İzinde Bir Ömür

Malatya'nın ekonomik ve sanayi gelişiminde önemli bir rol oynayan isimlerden biri olan Fahri Çekirdek'in yaşam öyküsü, araştırmacı yazar Atilla Kantarcı'nın satırlarında yeniden can buldu.

Malatya Detay : Malatya’nın ekonomik ve sanayi gelişiminde önemli bir rol oynayan isimlerden biri olan Fahri Çekirdek’in yaşam öyküsü, araştırmacı yazar Atilla Kantarcı’nın satırlarında yeniden can buldu.

Fahri Çekirdek’in hikâyesi, 1924 yılında Malatya’nın Çavuşoğlu Mahallesi’nde dünyaya gelmesiyle başlıyor. Babası Abit Çekirdek, asıl mesleği marangozluk olan, aynı zamanda Malatya’nın ilk müteşebbislerinden biri olarak biliniyor. I. Dünya Savaşı sonrası Almanya’dan gönderilen ve Malatya’ya çekilen dolma lastikli kamyonlar, o dönemde Abit Efendi'nin atölyesinde halkın ilgisine sunulmuştu. Bu atölye, o günlerin Malatya’sı için bir vitrin niteliğindeydi.

Abit Çekirdek’in marangozlukta yaptığı öncülük, oğul Fahri Çekirdek’in ustalığıyla birleşince Malatya’da adeta bir sanayi devrimi yaşandı. Fahri Usta’nın marangozluktan tornacılığa, kaynakçılıktan çırçır fabrikası kurulumuna kadar genişleyen mesleki yetkinliği, Malatya’nın üretim kapasitesini katbekat artırdı.

Fırat Nehri’nin boşa akan suyunu tarlalarla buluşturan ilk dizel su pompasını Malatya’ya kazandıran Fahri Çekirdek, aynı zamanda bölgedeki köylüleri sulu tarıma yönlendiren kişi oldu. Tarımda çığır açan bu girişimiyle sadece bir sanayici değil, aynı zamanda bir halk kahramanı haline geldi.

1950’li yıllardan itibaren un ve bulgur değirmeni imalatına başlayan Çekirdek, Macar yapımı torna tezgâhlarıyla da sanayiye önemli katkılar sağladı. Aksoğanoğlu ve Hazar fabrikalarının makinelerini üretmesiyle, Malatya sanayisinin nabzını tutan bir figüre dönüştü.

1965 yılında kurduğu Küçük Sanayi Sitesi Kooperatifi ile 850 dükkânı esnafa kazandıran Fahri Usta, tam 23 yıl bu kooperatifin başkanlığını yaptı. 1966’da kendi arazisine inşa ettiği “Çekirdek Pasajı” ve bağışladığı okul ve sağlık ocağı arsalarıyla da hayırsever kişiliğini gözler önüne serdi.

Turizme de katkı sunan Fahri Çekirdek, “Mişmiş Oteli” ile Malatya’nın o dönemlerdeki en lüks konaklama tesisini inşa ettirdi. “Malatya milliyetçisi” olarak tanımlanan Fahri Usta, tüm yatırımlarını doğup büyüdüğü şehirde tutmayı tercih etti.

Emekliliğinin ardından atölyesinin bahçesindeki “Havuzbaşı”nı bir dost meclisine çeviren Fahri Usta, burada Malatya’nın meselelerini konuşur, her kesimden insanı ağırlardı. “Bana Fahri Bey demeyin, ustalıktan geldim; Fahri Usta deyin” sözü onun hayat felsefesini yansıtıyordu.

27 Nisan 2013’te vefat eden Fahri Çekirdek’in ardından geriye sadece makineler ve binalar değil; üreten, paylaşan ve kentini düşünen bir ustalık mirası kaldı.

Araştırmacı Yazar Atilla Kantarcı’nın kaleme aldığı yazıdan derlenmiştir.

Bakmadan Geçme