- Haberler
- Kültür Sanat
- Rus İşgalinin İzleri: Beş Minare Efsanesi
Rus İşgalinin İzleri: Beş Minare Efsanesi
Bitlis'in simgesi hâline gelen 'Bitlis'te Beş Minare' türküsünün ardında, kentin 1916'daki Rus işgali sırasında yaşanan büyük yıkım ve halkın dramı yer alıyor.
Malatya Detay: Bitlis’in kültürel belleğinde derin bir iz bırakan “Bitlis’te Beş Minare” türküsünün ortaya çıkışına dair en yaygın rivayet, 1916 yılındaki Rus işgali ve savaş döneminde yaşanan acılara dayanıyor. Birinci Dünya Savaşı öncesinde yaklaşık 30 bin olan Bitlis nüfusu, işgal ve göçlerin etkisiyle 3 bine kadar düşmüştü.
Rivayete göre, Rus işgalinin ardından Bitlis’ten kaçmak zorunda kalan bir baba ile oğul, düşmanın çekilmesi üzerine yeniden kente dönmek için yola koyulur. Kentin hâkim noktalarından Dideban Dağı eteklerine ulaşan baba, şehirde yaşamın olup olmadığını anlamak için oğlunu aşağıya gönderir.
Bir süre sonra geri dönen oğul, uzaktan babasına seslenerek yalnızca beş minarenin ayakta kaldığını söyler. Bu manzara karşısında diz çöken baba, hüzün içinde bugün türküye dönüşen ağıtı yakar.
Bir başka rivayette ise, işgalden sonra Bitlis ordularının başındaki Komutan Şerif Bey’in, kenti yüksek bir noktadan izlediği ve gördüğü büyük yıkım karşısında türkünün sözlerini dile getirdiği anlatılır. Şehrin harabe hâline gelmesine rağmen yalnızca beş minarenin ayakta kalması, türküye ilham veren sembol hâline gelir.
Bakmadan Geçme
