Türkiye İçinde Bulunduğu Ekonomik ve Siyasi Sıkıntılardan Nasıl Çıkar?
Türkiye, tarihinin birçok döneminde zorlu sınavlardan geçti. Ekonomik dalgalanmalar, siyasi gerilimler, toplumsal kutuplaşmalar ve dış baskılar bu coğrafyanın yabancısı olmadığı gerçeklerdir. Bugün de benzer bir kırılma eşiğindeyiz. Ancak her kriz, doğru adımlar atıldığında aynı zamanda bir yenilenme ve güçlenme fırsatı sunar.
Ekonomik Çıkışın Anahtarları
Ekonomide güven, her şeyin temelidir. Yatırımcının, üreticinin ve vatandaşın geleceğe dair öngörü sahibi olması gerekir. Bunun için öncelikle öngörülebilir ve tutarlı ekonomi politikaları hayata geçirilmelidir. Para politikasında şeffaflık, mali disiplinde kararlılık ve kurallara bağlılık, güvenin yeniden tesis edilmesini sağlar.
Üretim ekonomisine geçiş bu sürecin vazgeçilmez unsurudur. Türkiye, sadece tüketime dayalı değil; katma değeri yüksek, teknoloji ve ihracat odaklı bir büyüme modelini benimsemelidir. Tarımda kendi kendine yetebilen, sanayide yerli üretimi teşvik eden ve genç girişimcileri destekleyen bir yapı ekonomik dayanıklılığı artıracaktır.
Gelir dağılımındaki adaletsizlik de ekonomik huzursuzluğun önemli nedenlerinden biridir. Sosyal devlet anlayışı güçlendirilerek, dar gelirli kesim için daha yaşanabilir ekonomik koşullar oluşturulabilir…..