Rovina Engin

Ve Toplum

Rovina Engin

VE TOPLUM
Artık kendimizle yüzleşmenin vakti  gelmişken  kendi  içimizdekilerini aramak, bulmak, dinlemek,bilmek,yapmak ,uygulamak anlamak varken bir yerler de  hala başkalarının ne der’leriyle,ne söyledikleriyle ve hep dışarıdan gelen veya gelecek cevapların peşine düştük.

Bu çevre bu kadar etkiliyse kendin ne zaman olacaksın 

? Hep uğraşmaktan yorulmadık mı?

Bugüne kadar sana söylenen olumsuzlukları  ve yakıştırmaları dinledin de ne oldu?
Asıl sorunumuz ve sorumuz bu?
Kendi dünyamızda yaşadığımız kaygılardan biri kendin olamama sebebinin en uç cevaplarından biri bu…

Çevrem ne der? insanlar ne der? Beni yargılarlar? Ayıp? Günah? Kalplerimizle bakmayı değil, hep kendimize uydurduğumuz o içerden değil de dışarıdan seslerin ve dışarıdaki insanların tek bir cümlede hayatını belki de mahvedecek SÖZCÜKLERİYLE kendimize bakIp cevaplar arıyoruz ve kaygılanıyoruz,korkuyoruz.


Doğduğumuz günden bugüne, anne babamızın bizi narin bir kelebek gibi koruyacağım diye, kendilerinin yaşam larını bize dayatmalarıyla büyümedik mi? iyi niyetleriyle olsa dahi bilerek yada bilmeyerek, kendi hayatlarının içindeki, inanç, yapı, sevgisi, saygısı ,şiddeti, bildikleri  olumlu olumsuz davranışlarının gördüklerinin esiri olmadık mı?

Onlara göre doğruydu her şey. Ya sana doğrumuydu yoksa boyun eğmek miy di? Aile diyorum çünkü toplumun çekirdek yapısı nı oluşturuyor. Sonra bu aileden çıkar artık büyürde büyür zincirin halkası gibi mahalle, okul,işyeri, çevrenin sende bıraktığı izler başlar…
Yanlış yaptın. Bu olmaz ..bu bize göre değil…hiç güzel olmamış…
Herkesin kendine göre cümlesi var. Ve sana nasıl dayatabilirim seni nasıl susturabilirim. Seni nasıl bastırabilirim  egosu.
Toplum; kurallarını  oluşturan yine toplumun kendisiyken, özgürce gülmek,yemek , giyim , kuşam, çalışma , özgürce düşünmek,hayallerin,sevmelerin,okuduğun kitaplar ,izlediğin filmler,mesleğin ,yürüyüşün ,ve sizler devamını getirirsiniz başı sonu belli olmayan her neyse, sana sinsice  dayatılan bakışlarda söylenen, incitici kelimelerde  gizli.

Hemen size yakıştırmalarda bulunurlar?
Neden rahatsızlık hissederler bilirmisiniz?
Özgürlüğün tanımı herkesçe farklı olduğundan ve herkesin bu saydıklarımızı kabullenmemek ,benimseyememek,işine gelmemek,yapmayı da becerememekten ?
Çocukmusun?
Ne ayıp?
Aaa delirmiş bu?
Kimin fikri ? Onların o derler dediğimiz toplumun içindekilerin …
Ve bunların sonucunda  kasılırız ,nefes alışımız değişir,hareketlerimiz kısıtlanır…davranışlarımız ben olmaz …bunalım ve sonunda da zihinsel ,fiziksel rahatsızlıklar, onlar sırf beğensin diyede taklalar atarız. Eee sen oldunmu?
Maskeli senmisin?
Hani senin benliğin,güvenin,karakterin,varoluş sebebin ?
Sanane ;demek gelir içinden ama öğretilmiş şeyler olduğundan tepki versen dahi ne derler dersin…
Bu diyenler kimler biliyormusunuz?
Korkak,mutsuz,kıskanç,ezberledikleri şeylerle nakaratlar yapanlar..kendi lerinin yapamadıklarını başkalarının ne sahip olmasını isterler nede yapmalarını..
Topluma zarar vermeyecek şekilde bütün kurallara uyalım  ancak…benliğinizi rahatsız eden her türlü söze kulaklarınızı tıkayın yoksa kendinize geç kalmış olacaksınız…
Avazın çıktığı kadar bağırmak istiyorsan bağır…
Ağzıını  yayarak  yemek istiyorsan ye…
Sokak lambasının altında durmak istiyorsan dur…
Şarkı söylemek istiyorsan söyle?
Moralin bozuksa sokakta ağlamak istiyorsan .. kim bakarsa baksın görürse görsün ?
Koş oyna zıpla… 
İstediğin tabloyu çiz …
Varsın çocuk desinler ,varsın  beğenmesinler…
Tabiî ki  olmasa olmaz kurallar ı hiçe saymadan..VE başkalarının özgürlüklerini yoksaymadan….
Başkalarının kurallarına göre sahnede rol almak kendinden kaçıştır…
Hayatına anlam kazandırmak için size ne deme hakkınız hep saklı kalsın..gerektiğinde kullanmak için..
Rovina ENGİN

Yazarın Diğer Yazıları